MENÜ

Miras Sözleşmesi5.6.2025

Miras sözleşmesi, miras bırakan kişinin ölümünden sonra mal varlığının nasıl paylaşılacağını belirleyen ve karşılıklı iradeyle kurulan resmi bir anlaşmadır. Türk Medeni Kanunu’na göre, miras sözleşmesi yasal olarak geçerli olan tek çift taraflı ölüme bağlı tasarruf biçimidir. Aydın´da yer alan Elgit Hukuk Bürosu´nun web sitesinde Miras Sözleşmesi konusu ele alındı. Konu ile alakalı merak ettiklerinizin tamamı için bu içeriği yakından inceleyebilirsiniz.

Bu sözleşme, hem miras bırakanın hem de sözleşme yaptığı kişinin irade beyanına dayanır. Sözleşme ile mirasçı atanabilir, belirli bir mal bırakılabilir ya da mirasçıdan çıkarma yapılabilir. Bu yönüyle vasiyetten ayrılır çünkü vasiyet tek taraflı bir işlemdir, miras sözleşmesi ise karşılıklı taahhüt içerir.

Miras sözleşmesiyle kişi, mal varlığının belirli bir kısmını ya da tamamını birine bırakmayı taahhüt eder. Bunun karşılığında sözleşme yapılan kişi bazı yükümlülükleri üstlenebilir. Bu yükümlülük maddi olabileceği gibi bakım veya hizmet de olabilir.

Sözleşme yapıldıktan sonra, tarafların tek taraflı olarak bundan dönmesi mümkün değildir. Ancak belirli şartlarda, mahkeme kararı ile iptal edilebilir. Bu yönüyle miras sözleşmesi güçlü bir hukuki güvence sağlar. Aynı zamanda mirasçılar arasında çıkabilecek olası anlaşmazlıkları önlemede de etkilidir.

Miras sözleşmesinin en önemli özelliği, miras bırakanın ölümünden sonra geçerlilik kazanmasıdır. Hayattayken, sözleşme hükümleri uygulanmaz. Ölümle birlikte tasarruflar yürürlüğe girer ve hak sahipleri belirlenmiş olur.

Miras Sözleşmesi Nasıl Yapılır?



Miras sözleşmesi, yasal geçerlilik kazanması için belli şekil şartlarına uygun olarak yapılmalıdır. Bu konuda dikkat edilmesi gereken en önemli husus, resmi şekil şartıdır. Yani sözleşmenin noter huzurunda yapılması zorunludur.

İlk olarak, tarafların noterliğe birlikte başvurması gerekir. Noter, her iki tarafın da iradesini beyan etmesini sağlar. Ardından sözleşme metni hazırlanır ve tarafların imzası alınır. Noter de belgeyi onaylayarak resmiyet kazandırır.

Sözleşmenin geçerli olabilmesi için şu şartlar aranır:

Taraflar Ayırt Etme Gücüne Sahip Olmalı: Miras sözleşmesi yapacak kişilerin fiil ehliyetine sahip olmaları gerekir. Aksi durumda yapılan sözleşme geçersiz olur.

Yazılı ve Noter Onaylı Olmalı: Kanuna göre sözleşme resmi şekilde düzenlenmeli, noter tarafından hazırlanmalı ve her iki tarafın da imzası olmalıdır.

Karşılıklı Taahhüt İçermeli: Tarafların karşılıklı olarak yükümlülük ve haklarını kabul etmiş olması gerekir.

Sözleşme yapıldıktan sonra bir örneği noterde, bir örneği taraflarda kalır. Dilerlerse bu sözleşmenin varlığı tapuya ya da ilgili kurumlara bildirilebilir. Miras bırakan hayattayken sözleşmeye uygun davranmakla yükümlü olmasa da, ölüm sonrası bu belgeler hak doğurur.

Ayrıca, miras sözleşmesi yapılırken mal varlığı listesi net ve açık bir şekilde belirtilmelidir. Belirsiz ifadeler ileride hukuki sorunlara yol açabilir. Bu nedenle uzman bir avukattan destek alınması önemlidir.

Miras sözleşmesi ileride iptal edilebilir. Ancak bu, tek taraflı bir işlemle değil, her iki tarafın rızasıyla veya mahkeme kararıyla mümkündür. Özellikle taraflardan birinin sözleşmeye aykırı davranması halinde fesih gündeme gelebilir.

Miras sözleşmesi, aile içi miras düzenlemelerinde güvenli ve etkili bir yoldur. Ebeveynler, çocukları arasında adil paylaşım yapmak ya da kendilerine bakacak kişilere miras bırakmak için bu yöntemi tercih eder.

Miras Sözleşmesinde Tasarruf Ehliyeti ve Temsil



Miras sözleşmesinin geçerli olabilmesi için tarafların tasarruf ehliyetine sahip olması gerekir. Tasarruf ehliyeti, kişinin kendi mal varlığı üzerinde hukuki işlem yapabilme yetisidir. Türk Medeni Kanunu, bu konuda net hükümler koymuştur.

Tasarruf ehliyeti şu unsurları içerir:

Reşit olmak (18 yaşını doldurmuş olmak)

Ayırt etme gücüne sahip olmak (akıl sağlığı yerinde olmak)

Kısıtlı olmamak (mahkeme kararıyla vesayet altına alınmamış olmak)

Bu şartlara uymayan kişiler miras sözleşmesi yapamaz. Örneğin, akıl hastası birinin yaptığı sözleşme geçersiz sayılır. Aynı şekilde, yasal temsilci onayı olmadan küçüklerin ya da kısıtlıların yaptığı sözleşmeler de hükümsüzdür.

Temsil yetkisi ise bir başka kişinin, başkasının adına hukuki işlem yapmasını ifade eder. Miras sözleşmesinde temsil sınırlıdır. Kural olarak, bu tür sözleşmeler şahsen yapılmalıdır. Ancak bazı özel durumlarda, mahkeme kararıyla temsilci atanabilir.

Noter, sözleşme yapılırken tarafların tasarruf ehliyetine sahip olup olmadığını kontrol eder. Gerekirse sağlık raporu veya mahkeme kararları talep edebilir. Bu, ileride sözleşmenin geçerliliğinin tartışılmaması adına önemlidir.

Ayrıca, temsilci ile yapılacak sözleşmelerde özel vekaletname şarttır. Genel vekaletname ile miras sözleşmesi yapılması mümkün değildir. Vekaletnamenin noter onaylı olması ve açık şekilde miras sözleşmesi yapma yetkisini içermesi gerekir.

Bir diğer önemli husus da tarafların sözleşmeye zorla veya aldatılarak dâhil edilmemesidir. Bu tür durumlar sözleşmenin iptalini gündeme getirebilir. Her iki taraf da serbest iradesiyle sözleşmeye imza atmalıdır.

Miras sözleşmesi, hem miras bırakan hem de sözleşmede adı geçen kişi için bağlayıcıdır. Bu nedenle tasarruf ehliyeti ve temsil kurallarına sıkı şekilde uyulması gerekir. Aksi durumda hak kayıpları yaşanabilir.
Miras sözleşmesi yapmak ciddi bir hukuki adımdır. Şekil şartlarına, tarafların ehliyetine ve iradelerine dikkat edilmelidir. Uzman desteğiyle hazırlanmış bir sözleşme, hem hukuki güvence sağlar hem de aile içinde çıkabilecek miras tartışmalarını önler. Miras sözleşmeleri, planlı bir mal paylaşımı için en etkili yollardan biridir.

 

İlginizi Çekebilecek Diğer Makaleler

Whatsapp